Yorgunluk

Yorgunluk

Bu yorgunluk geçer mi?


Günümüzde özellikle metropol insanlarında, çok erken saatlerde güne başlamak, çoğu kez geçiştirilen, ya da yapılmayan bir kahvaltı, zamanla yarışarak bir yerlere yetişmek zorunda olmak, günlük yoğunluk, hızlı tempo, bitmeyen toplantılar, stresli iş yaşamı, günlük kaygılar, sorumluluklar derken farkında olmadan içselleştirdiğimiz stresle gelen “yorgunluk” sanki yapıştı üzerimize. Hiç geçmeyecek gibi… Bize iyi gelen doğadan, uzaklaştıkça zihnimizin rahatlayamama hali, vücudumuzda sıkışmışlık hissi yaratırken, hareketsiz bir yaşam bir süre sonra önce ruhsal, sonrasında fiziksel hatta kronik yorgunluğa kadar gidebilecek bir sürecin ayak seslerini andırıyor. Dinlenme ile geçmeyen yorgunluk, kronik yorgunluğa dönüşürken; unutkanlık, kas ağrıları, boğaz eklem ağrıları, uyku bozuklukları, enerji kaybı, yaşama karşı negatif bir yaklaşım, hiperaktivite, konuşma güçlüğü, bilinçte bulanıklık, beyin sisi gibi belirtiler gösterebiliyor. Bu belirtilerin kaynağı iş stresi, depresyon, kolit, karaciğer böbrek rahatsızlıkları, romatizmal rahatsızlık, viral ya da bakteri kökenli rahatsızlıklar, anemi, diyabet ve insülin direnci, yetersiz beslenmeden kaynaklanan vitamin mineral eksikleri (B vitaminleri, D vit gibi) olabiliyor. Gelişmiş cihazlar ve kan testleri ile kolaylıkla sorunun ana kaynağını bulmak mümkün. Atan iş yükü ile sağlık sektörü bizlerle.

Neler yapılabilir?

En az 30 dk lık yürüyüşler ve basit egzersizler yapmak, mevsime uygun sebze ve meyveleri tüketmek (bağırsakları çalıştıran, mikrobiyotayı zenginleştiren probiyotikler ve bunları besleyen prebiyotikler, fermente içecekler( şalgam suyu, pancar suyu vb…)detoks özelliği gösteren meyve ve sebze suları, bitki çayları(yeşil çay, nane çayı, zencefil çayı, beyaz çay, mate çayı…) tüketmek, beden kitle indeksine dikkat ederken özellikle bel çevresindeki kalınlaşmanın önüne geçebilmek,( bu kalınlaşma karaciğer ve diğer organ yağlanmalarının göstergesi olabiliyor )vücudun ihtiyacı kadar sıvı, özellikle su tüketmek, kafeinli içeceklerden, şekerden uzak durmak, vitaminler(B1, B2, B3, B5, B6, biyotin, folik asit, B12, VitC, VitA, VitD3, VitE, VitK1 …) ve mineraller(kalsiyum, magnezyum, demir, çinko, manganez, bakır, iyot, selenyum, molibden, krom,…) takviyesi almak(vücutta sentezlenemeyen ve dışarıdan mutlaka alınması gereken; göz, sinir, kalp ve damar sağlığını destekleyici omega3 takviyesi almak), iyi uyku düzeni( sirkadiyen ritme dikkat ederek aynı saatte uyumak, odanın tamamen karanlık ve serin olması…) gibi küçük dokunuşlarla vücudumuzda belirgin iyileşme sağlayabiliriz. Farkındalığımızı artırarak sağlıklı yaş alabilir, sevdiklerimizin yaşamlarına da katkı sağlayabiliriz. Dünyada, maalesef insanlar, sağlığa hiç önem vermeyen Gıda Endüstrisi tarafından doyuruluyor ve gıdaya hiç önem vermeyen Sağlık Endüstrisi tarafından tedavi ediliyorlar(Wendell Berry).

Sağlıklı Yaşlanmak

Sağlıklı Yaşlanmak

Günümüzde insan ömrünü uzatmayı başardık. Ama sağlıklı
yaşlanabiliyor muyuz?


Doymak ile sağlıklı beslenmek farklı kavramlar. Endüstrileşme sürecinin bizlere dayattığı, doymak adına “fastfood” tarzı beslenme, bugün pek çok kroner hastalığın (diyabet, tansiyon, haşimato vb…) nedeni oldu. Bedenimizde kalıcı hasarlara yol açtı. Hepimiz bir telaş, koşuşturma içerisindeyiz. Günümüzde dengeli ve sağlıklı beslenemediğimiz için… Beslendiğimizi düşündüğümüz kaynakların mutfağını da yeterince bilemediğimiz için(toprak, tohumlar, gıda kaynakları, hijyen, sanitasyon, saklama koşulları…)… Doymak asıl amacımız, sağlıklı olanı yemeği düşünmüyoruz.(kızartmalar, döner kebaplar, kola, …) Sonuç, beynimizin küçülmesine kadar gidiyor, hücrelerimiz yeterince beslenemiyor. Sağlıksız yağlar nedeni ile damarlar tıkanıyor. Bağışıklığımız düşüyor. Sağlıksız beslenme sonucu vücudumuz hastalıklarla yüzleşebiliyor.

‘Dünyada nüfus çok hızlı artarken, besin kaynakları sınırlı’ denilerek başta buğday olmak üzere genlerde değişiklikler yapıldı. Bunların yan etkileri halen araştırma konusu. Hasta kişiyi iyileştirmek amacı ile yapılan harcamalar, hastalık oluşumunu önlemek amacı yapılan harcamaların çok çok üzerinde. Son yıllarda Bütüncül Tıp yaklaşımı ile ruh, beden, zihin sağlığı artık bir arada değerlendiriliyor.


Beslenmenin sağlıkla ilgisi var mı?

Doğrudan ilgisi var. Bitkilerden aldığımız fitokimyasallar, flavanoidler, antioksidanlar, vitaminler, mineraller, aminoasitler vb… bizi iyileştiriyor, bağışıklığımızı artırıyor, sağlıklı oluyoruz. Doğal olmayan, sağlıksız koşullarda üretilen, kontrolsüz sıcaklığa tabi tutulan gıdalar… doymuş ve trans yağların gereğinden fazla tüketilmesi…gibi sayısız nedenler, metabolizmanın işleyişini bozduğu için kanser, alzheimer ve daha pek çok kronik hastalığa yol açabiliyor. Yapılan araştırmalarda, 50 yıl öncesindeki besinlerin içerik değerleri; vitaminler, mineraller ve fitokimyasallar yönünden çok daha yüksek. Örneğin, Omega3 hücre membranında bulunan değerli bir bileşen. Kalp damar akışını düzenleyici, görme sinirleri üzerinde etkili, beyin fonksiyonlarına iyi gelen, özellikle DHA(Dokosaheksaenoik asit) sayesinde konsantrasyon artısını sağlayan, vücuttaki inflamasyonu azaltıcı etkisi var. Kronik hastalıkların çoğunun inflamasyondan kaynaklandığı biliniyor. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) omega3 ün bağışıklık sistemi, solunum, göz, beyin, kardiyovasküler yapı ve endokrin sistemlerinin işleyişinde etkin rol oynadığını söylemekte. Öğrenmeyi kolaylaştırdığı, hafıza ve dikkat yeteneğini geliştirdiği, hücre zarında yapısal rolü nedeni ile önemli enerji kaynağı… Sağlıklı yaşlanabilmek için bedenimizi tanımak, eksik olanı bilmek ve tamamlamak gerekiyor. Burada besin takviyeleri devreye giriyor. Asıl amacımız da neslimizi koruyabilmek…

Neden Fortim?

Güvenilirliğin oluşturulabilmesi bir kurum için en önemli konu. İnsanı ve insan sağlığını korumak amacımız. Tüm kadromuz Gıda Mühendislerinden oluşuyor. 25 yıllık birikimimiz, kalitemizden ödün vermeden güncel kalabilmemiz bizleri bugünlere ulaştırdı. Fortim; sağlık otoritelerinin onayladığı güvenilir bir marka. Antiallerjen özellikte ürünler. GDOsuz. Yani Genetiği Değiştirilmiş Mikroorganizma kullanılmamış, kapsülü de GDOsuzdur. Tabletler yutulabilir boyutta. Her yaştan insanın tüketimine uygundur Ürün cam ambalajda saklanmakta. İçeriği ile temasa geçmez. Cam ambalaj aynı zamanda koyu renklidir. Böylece ürün güneş ışığının olumsuz etkilerinden korunmaktadır. Ürün içerikleri bakanlığın belirlediği etiket bildirimine uygun olup, günlük alım dozajları sınırlar içerisindedir. Ürün, ULUSLARASI KALİTE standartlarına uygun olarak üretilmiştir. Ülkemizde de Besin Takviyeleri ile ilgili olarak İstanbul İl Tarım ve Orman Müdürlüğü onayımız mevcuttur. ISO22000(Food Safety Management) ISO9001(Quality Management Sytems) belgelerimiz vardır. Ürünlerimiz sabah kahvaltıdan hemen sonra alınması halinde gün boyu dinçlik ve zindelik sağlar

D Vitamini Nedir? D Vitamini Eksikliği Belirtileri Nelerdir?

D Vitamini Nedir? D Vitamini Eksikliği Belirtileri Nelerdir?

D Vitamini Nedir? 

D Vitamini,  yağda çözünen, karaciğer ve yağ dokusunda depolanan vitamin türüdür.  Bu vitamin türü kalsiyum ve fosfor emilimi üzerinde  önemli etkileri vardır. İskelet, kemik gelişimi ve kemik sisteminin mineralleşmesi sürecinde etkin rol oynayan vitamin çeşididir. D2 ve D3 olmak üzere iki farklı formu fardır. 

  • İskelet sistemi,  
  • Bağışıklık sistemi,  
  • Kolon ve meme kanseri oluşumuna engel olmak için,  
  • Diyabetin önlenmesi ve tedavisi,  
  • Cilt sağlığı,  
  • Kalp hastalıklarının önlenmesi, 
  • Depresyon  

gibi hastalıkları önlemede önemli bir vitamin çeşididir.  

D Vitamini Eksikliği Belirtileri Vitaminlerin eksikliği insan bedeninde hastalıklara neden olmaktadır. Günümüzün yaşam şartları, kapalı alanlarda çalışmak, bahçesi bulunmayan evlerde yaşama zorunda olmak, yetersiz beslenme ve hareketsizlik D vitamini eksikliğine yol açar.  Ayrıca sağlıklı güneş ışığı almamak eksikliğinin en önemli sebeplerindendir. Eksikliği belirtilerini sıralayacak olursak,  

  • Genel vücut ağrısı, 
  • Yorgunluk/halsizlik, 
  • Kemik/Eklem ağrısı, 
  • Saç dökülmesi/ kafa derisinde pullanma, 
  • Tırnak kırılması, 
  • Değişken ruh hali/depresyon, 
  • Uykusuzluk, 
  • Sık enfeksiyon geçirme,  
  • Belirli büyüme ve gelişme geriliği,  
  • Aşırı terleme, 
  • Sürekli üşüme, 
  • Yer ve zaman algısında bozukluk, 
  • Kusma, 
  • Kabızlık, 
  • Kilo kaybı,  
  • Hipertansiyon, 

gibi belirtiler, eksikliğinde görülen önemli belirtilerdir.   

D Vitamini Faydaları  

Her vitaminde olduğu gibi doğru ve vücudun ihtiyacı doğrultusunda alınan D vitamini, insan vücuduna faydalıdır. Doğru ve ihtiyaç kadar alınması önemli bir noktadır. Faydalarını sıralamak gerekirse; 

  • Bağışıklık sitemini kuvvetlendirerek, hastalıklara neden olan virüs ve bakterilerle savaşarak vücudu hastalıklara karşı korur. 
  • Ruh halini düzenleyerek, kronik yorgunluk halini önleyerek depresyonu azaltır. 
  • Kalsiyum ve fosforun vücutta emilimine yardımcı olarak kemik sağlığını korur. 
  • İnsülin seviyesini düzenleyerek diyabet riskini azaltır. 
  • Hücreler arası iletişimi düzenleyerek, kanserli hücrelerin yok oluşunu arttırarak , sağlıklı hücre oluşumuna destek olarak kanseri önlemede etkilidir.     
  • Beyin gelişim ve fonksiyonlarını düzenlenmesine yardımcı olarak, sinir sisteminde önemli düzenleyici bir rol aldığından bilişsel bozuklukları önleme konusunda faydalıdır.  
  • Cilt hücrelerinin gelişmesine destek olarak, cildin onarılmasına, yaraların çabuk iyileşmesine yardımcı olur.  

Her gün 1 tablet Fortim D günlük almanız gereken D3 Vitamini ihtiyacınızı karşılar.

D Vitamini Bulunan Besinler  

Vitaminler çevresel faktörlerden(güneş) edinebildiğimiz gibi, gıdalardan da edinebiliriz. Eğer güneş gibi çevresel faktörler ve besinden vitamin alımı yeterli değilse tıbbi ek takviyelerle de bedene alınabilir. Ancak biz, D vitamini bulunan besinleri sizin için sıraladık. Bu besinler; 

Yiyecekler; 

  • Yumurta sarısı 
  • Mantar 
  • Portakal suyu 

Süt Ürünleri: 

  • İnek Sütü 
  • Yoğurt  
  • Peynir 
  • Margarin 
  • Tereyağı 
  • Kefir 

Hayvansal Ürünler; 

  • Tavuk 
  • Kırmızı et 

Deniz Ürünleri: 

Yağlı balıklar;  

  • Soman  
  • Uskumru 
  • İstiridyeler 
  • Karides 
  • Sardalya 
  • Hamsi 

Sebzeler: 

  • Havuç 
  • Brokoli 

Meyveler: 

  • Hemen hemen her meyvede belirli miktar D Vitamini bulunur.  

Vegan ve Vejetaryen Ürünleri; 

Vegan ve Vejetaryen beslenen siz okuyucularımızı da düşündük; 

  • Tahıl 
  • Badem sütü gibi bitki bazlı süt çeşitleri 
  • Soya/Soya Peyniri 

içermektedir. 

Her gün 1 tablet Fortim D günlük almanız gereken D3 Vitamini ihtiyacınızı karşılar.

Omega-3 nedir? Yararları nelerdir?

Omega-3 nedir? Yararları nelerdir?

Omega-3 nedir? 

Omega-3 vücuda alınması gereken bir yağ çeşididir. Diğer adı ise “balık yağı” olarak geçer ve sıklıkla bu ismiyle kullanılır. Omega-3 yağ asitlerinin üç tipi vardır. Bu tipler ALA, DHA ve EPA’dır.  DHA ve EPA, yaygın olarak kullanılan ismine baktığımızda anlayabileceğimiz gibi balık dokusundan elde edilen hayvansal yağ diyebileceğimiz bir yağ asidi türüdür.  ALA ise temel olarak bitkilerde bulunan, bitkisel diyebileceğimiz bir yağ asididir. Bu yağ çeşidi vücutta üretilmediğinden dışarından, besinler ya da tıbbi ek takviyelerle  alınması gereken bir doymamış yağ asididir.  Omega 3 ihtiyacı temelde, anne karnında başlar ve yaşlılık dönemi de dahil her dönemde görülmektedir. Kalp sağlığı açısından önemli olan bu yağ çeşidi mutlaka vücuda alınması gerekir.  

Omega-3 Eksikliği Belirtileri Nelerdir? 

Vitamin eksikliğinin vücutta hastalıklara neden olduğu gibi Omega-3 gibi doymamış yağ asitlerinin de vücuttaki eksiklikleri hastalıklara neden olabilmektedir. Omega 3 eksikliği belirtilerini sizin için derledik. Bunlar; 

  • Kalp problemleri, kalp krizi,  
  • Görme fonksiyonunda azalma, 
  • Dikkatte bozukluğu(konsantrasyon eksikliği) ve davranış bozuklukları, 
  • Yorgunluk, 
  • Kuru cilt ve saç, 
  • Kırılgan tırnak, 
  • Kuru gözler, 
  • Sinirli olma hali,  
  • Yoğun endişe duyma, 

 gibi belirtiler omega-3 yağ asidinin vücutta eksikliğinde görülen belirtilerdir.  

Omega-3 Kullanımı Nasıl Olmalıdır? 

Sağlık için oldukça önemli olan omega-3 doymuş yağ asitlerini dengeli beslenerek tüm besinlerden almak en ideal vücuda alma yoludur. Ancak besinlerin yetersiz kaldığı durumlarda tıbbi takviye alınabilir.  Peki “Omega-3ün kullanımı nasıl olmadır?” sorusunu cevaplamak gerekirse; aslında belirli bir kullanım zamanı ya da aralığı bulunmamaktadır. Haftada iki kez yağlı balık tüketmek ve omega 3 yönünden zengin bitkiler, yağlar tüketilmedir. Tıbbi takviyeyle alınan omega-3 ise yağ içeren bir yemekle alınması önemlidir, böyle alınmasının sebebi ise vücuttaki emilimini arttırmaktır. Tok karnına almak mide rahatsızlıklarının önüne geçer. Genellenmiş bir kullanım dozu bulunmaktadır. Ancak en doğru dozu almanın yolu, bir doktora danışmaktır. 

Omega-3 Yararları Nelerdir? 

Yağ asitleri vücut sağlığı açısından önemlidir. Dikkat edilmesi gereken nokta ise yeteri kadar ve doğru yağ asit çeşidinin vücuda alınmasıdır. Vücuda doğdu alındığı zamanlarda insan sağlına yararları vardır. Bu önemli noktaya omega-3 açısından da dikkat edilmesi gerekmektedir. Omega-3ün yararlarını sizin için sıralayacağız. Bunlar; 

  • Erken doğum riskini azaltır, 
  • Bebeğin retina ve beyin gelişimine fayda sağlar, 
  • Bebeğin sayısal zekası, okuma, yazma gibi becerilerinin gelişmesine yardımcı olur, 
  • Lohusalık sendromundan korur, 
  • Kalp sağlığını korur, 
  • Ruh sağlığı üzerinden olumlu etkileri vardır, 
  • Kilo kontrolü sağlar, 
  • Karaciğer yağlanmasını önler,  
  • İnflamasyonla (ağrıyla) mücadelede etkilidir,  
  • Bunama riskini azaltır, 
  • Astımı önler, 
  • Cilt kanseri riskini azaltır, 
  • Kolesterol ve trigliseridi düşürür, 
  • Kan şekeri ve insülin seviyesinin dengelenmesine yardımcı olur, 

 gibi faydaları bulunmaktadır.   

Omega-3 Bulunan Besinler 

Omega 3 vücutta kendiliğinden üretilmeyen doymamış ya çeşididir. Tıbbı takviyelerle dışarından alınabileceği gibi besinler yoluyla da alınabilir. Genellikle deniz ürünleri bu yağ asidini içerse de bitki, yemiş ve et ürünlerinde de bulunur.  Bu besinleri sizin için derledik. Bunlar;  

Et/ Süt Ürünleri: 

  • Yağlı deniz balıkları (somon, sardalya, ton balığı gibi), 
  • Kabuklu deniz ürünleri,  
  • Yumurta, 
  • Balık yağı, 
  • Otla beslenen hayvanlardan elde edilen et ve süt ürünleri, 

Yemiş ve Tohumlar: 

  • Keten tohumu, 
  • Chia tohumu, 
  • Ceviz, 

Bitkisel Ürünler:  

  • Lahana, 
  • Ispanak, 
  • Semizotu, 
  • Avokado, 

Bitkisel Yağlar: 

  • Keten tohumu yağı, 
  • Soya fasulyesi yağı, 
  • Kanola yağı, 
  • Ceviz  yağı, 

gibi  besinler omega 3 açısından önemli besin kaynaklarındandır.  

 Her gün 1 kapsül Fortim Omega Vege günlük almanız gereken omega 3 ihtiyacınızı karşılar.

Multivitamin nedir? Faydaları Nelerdir? 3 Adımda Multivitamin

Multivitamin nedir? Faydaları Nelerdir? 3 Adımda Multivitamin

Kış aylarında, Covid-19 pandemi döneminde, kendimizi yorgun hissettiğimizde, üzerimizde bir kırgınlık olduğunu düşündüğümüzde ilk almaya koştuğumuz multivitamin oluyor. Biz de multivitamini sizin için kaleme aldık.  

Multivitamin Nedir? 

Multivitamin, diğer bileşenlerle birlikte birçok farklı vitaminin ve mineralleri içeren takviyelerdir. Vücut sağlığının devam etmesi için ihtiyaç duyulan tüm vitamin, mineralleri ve diğer elementleri bir arada bulunduran takviyelerdir. Beslenme düzeninde, besinlerle birlikte alınmayan ya da yetersiz alınan vitaminlerin bir arada bulunması halidir.  Multivitamin şurup, hap ya da kapsül şekilde bulunmaktadır. Bu haplar kesinlikle ilaç değildir.  

Multivitamin Faydaları nelerdir? 

Ayrı ayrı bütün vitamin çeşitlerinin kullanım dozu önemli olduğu gibi multivitamin faydaları üzerinde de kullanım dozu, yeterli kullanımı oldukça önemlidir. Vücuda yeteri kadar alındığında aşağıda ki faydaları vücut sağlığı üzerinde gözlemlenebilir.  

  • Vücuttaki besin eksikliği olan besinin tamamlanmasına yardımcı olurlar. 
  • Bazı araştırmalara göre kadın kalp sağlığını korumaya etkisi olduğu belirtilmiştir. 
  • Bazı araştırmalara göre yetişkinlerde hafıza güçlendirdiği belirtilmiştir. 
  • Ruh sağlına iyi geldiği gözlemlenmiştir. 
  • Genel göz sağlığını korumada yardımcı olurlar.  
  • Katarakt riskini azaltır.  
  • Bağışıklık hücrelerinin korunmasına ve güçlendirilmesine yardımcı olurlar. 
  • Cilt, saç ve tırnak problemlerinin giderilmesine ve önlenmesine yardımcıdırlar. 
  • Normal enerji oluşum metabolizmanıza katkı sağlarlar. 
  • Kan oluşumunuzu desteklerler. 
  • Kemiklerin korunmasına yardımcı olurlar. 
  • Protein ve glikojen üretimine yardımcı olurlar. 
  • Osteoporoz riskini azaltabilir.  
  • Yaşlanma sürecini yavaşlatır. 
  • Kanser riskini azaltır. 

Multivitamide Hangi Vitaminler Bulunur? 

Multi çok anlamına gelmektedir. Multivitamin ise birden fazla vitamin ve mineralin bir araya getirilmesine denilmektedir. Bu yüzden de birden fazla vitamine rastlamak mümkündür. Markadan markaya değişiklik gösterse de genellikle multivitamin içerisinde şu vitaminler bulunur;  

  • B6 vitamini, çinko kalsiyum demir ve sodyum içerir; kansızlık yorgunluk ve hafıza kaybı gibi risklere karşı önlem almada etkilidir.  
  • B12 vitamini içerir; sinir sistemi ve kan sağlığı açısından önemlidir.  
  • A vitamini içerir; cilt sağlığı, göz sağlığı ve bağışıklık sistemi için önemlidir.  
  • B vitamini ve C vitamini içerir; hücre sağlığı açısından önemlidir.   
  • B3 vitamini, E vitamini, omega-3 yağ asidi içerir; göz sağlığını korumadan bunlar önemlidir. 
  • D vitamini, folik asit içerir; hamileler, anne ve bebek sağlığı açısından önemlidir. Aynı zamanda kemik sağlığı açısından da önemlidir.  
  • Kalsiyum fosfor, magnezyum içerir; osteoporoz riski açısından önemlidir.  

gibi vitaminler bulunur. 

Multivitamin  nasıl kullanılır? 

Multivitamin yaşa, cinsiyete ve hareket durumuna bağlı olarak kullanımı değişmektedir. Bu yüzden bütün vitaminlerin kullanma durumu gibi multivitamin çinko, kalsiyum, demir magnezyum ve potasyum içerdiğinden, dozu da kan tahlili ve doktor kontrolü gerektirdiğini unutmamak gerekir. Doktor kontrolünde alınmadığında vücut sağlığı üzerinde yan etkileri olabilir. Ancak, hangi durumlarda nasıl kullanılabileceğini sizin için derledik. Multivitaminler

  • Kesinlikle tabi bir bardak su ile alınmalıdır. 
  • Sabah alınmalıdır, akşam alınan çarpıntı ve uykusuzluk yapabilir.  
  • Tek vitamin kullanmak yerine multivitamin tercih edilebilir 
  • Herhangi bir ilaç kullanıyorsanız, doktorunuza danışmadan multivitamin kullanmayın çünkü kullandığınız ilacın etkisini düşürebilir ya da yan etki yapılabilir.  
  • Doktorun önerdiği doz kadar kullanın 
  • Veganlar/vejetaryenler tarafından da rahatlıkla kullanılabilir. 

şeklinde kullanılabilir.  

Tüm bu öğrendiklerimizle beraber en iyi multivitamin hangisi diye düşünebilirsiniz.

Her gün 1 tablet FortimMULTI günlük almanız gereken vitamin ihtiyacınızı karşılar.

Lutein ve Zeaksantin Nedir? Lutein ve Zeaksantin’in 9 Faydası

Lutein ve Zeaksantin Nedir? Lutein ve Zeaksantin’in 9 Faydası

Sağlığımız her dönemde önemli olduğu gibi bu dönemde de çok önemlidir. Sağlığımız için vitaminler, mineraller ve yağlar içeren besinler tüketmemiz gerektiği gibi antioksidanlara ve pigmentlere de ihtiyacımız vardır. Siz de “Lutein – Zeaksantin nedir?” merak ediyorsanız, “Lutein ve Zeaksantin Nedir?” başlıklı yazı tam da size göre! 

Lutein – Zeaksantin Nedir? 

Lutein – Zeaksantin, temel olarak pigment sınıfında yer alan biyolojik pigmentlerdir. Lutein ve zeaksantin iki tür karotenoiddir. Bitkilere rengini veren bu pigmentlerdir. Bitkilerin fotosentez emiliminde görev alırlar. Antioksidan görevindedirler. Temel olarak Lutein – Zeaksantin  insan gözünün yapısında, gözün retina tabakasında bulunurlar.  Her ikisinin de benzer yapıları vardır.  

  • Zeaksantin;  Göz sağlığını korumak için en iyi takviyedir. Gözü besleyerek göz sağlığını muhafaza eder. Gözü dış etkilerin olumsuzluğundan korur. Görme yetisini geliştirir. 
  • Lutein; Çoğunlukla sarı ve turuncu sebzelerde bulunur. Güneşten gelen faydalı mavi ışığı emer. Antioksidan görevindedir. Yağ asidi ve kovalent bağı şeklinde bulunur. İnsan bedenine alındığında özellikle gözdeki sarı noktayı besler.  

Lutein – Zeaksantin Hangi besinlerde Bulunur? 

Lutein – Zeaksantin sarı – turuncu pigmentler içerirler. Karotenoidler çoğunlukla sarı, turuncu ve kırmızı besinlerde bulunsa da lutein ve zeaksantin daha çok koyu ve parlak yeşil sebzelerde bulunur. Bunun sebebi yeşil sebzelerdeki klorofilin(fotosentez olayının meydana gelmesine yardımcı yeşil pigment) lutein– zeksantini hapsetmesidir. Birçok besinde de bulunmaktadır. Temel olarak bu besinler; 

  • Lutein- Zeaksantin içeren besinler;  Ebegümeci, mısır, kuşkonmaz, kereviz, maydanoz, ıspanak, ısırgan otu, lahana, kabak, rezene, pazı, dereotu, nane, tere, semizotu, havuç, incir, yumurta, avokado, biber, üzüm ve balkabağı, safran, brokoli, bezelye, kavun, kivi ve kırımızı biber, 

gibi besinler lutein– zeksantin içeren besinlerdir. Ek olarak bu besinlerin bir miktar yağ ile tüketilmesi, vücuttaki emilimini arttırır. Alternatif olarak, yeşil salatanıza zeytinyağı eklemek emilim açısından faydalı olabilir.  

Lutein – Zeaksantin Faydaları Nelerdir? 

Bütün vitamin, minareler ve yağlarda olduğu gibi antioksidan olarak tanımladığımız Lutein – Zeaksantin da insan vücudu sağlığı için faydalıdır. Elbette doğru kullanım ve çeşitli besin tüketimi bedene alınmasında önemli noktadır. Özellikle göz sağlığı için yararlı olan bu karotenoidlerin sizler için faydalarını sıraladık. Bu faydalar; 

  • Cilt sağlığını korumaya yardımcı olur. 
  • İçinde bulundurduğu antioksidan sebebiyle yaşlanma karşıtıdır. 
  • Yaşa bağlı göz hastalıklarının gelişmemesine yardımcı olur. 
  • Işık hassasiyetinde azalma sağlar. 
  • Görme keskinliğini arttırır.  
  • Gözdeki sarı nokta hastalığına karşı gözü korumaya yardımcı olur.  
  • Vücut proteinlerini, yağlarını ve DNA’sını strese karşı korurlar.  
  • Kötü kolesterol ektilerini azaltmaya yardımcı olur.  
  • Kalp krizi riskini azaltmaya yardımcı olur.  

gibi faydalar Lutein – Zeaksantin faydaları olarak sıralanabilir.  

Her gün 1 tablet Fortim Sharp günlük almanız gereken vitamin ihtiyacınızı karşılar.

D Vitamininin Önemi 3 Adımda Öğrenin

D Vitamininin Önemi 3 Adımda Öğrenin

Günümüzde, kapalı çalışma ortamlarından, yeteri güneş alamama durumlarından dolayı eksikliğini yaşadığımız  D vitaminini bağışıklık sistemimizi ve kas-kemik sistemimizi korumak için kullanmalıyız. Biz de sizin için D vitamini hakkında önemli bilgileri sizin için derledik.  

Vitamininin Vücuttaki Rolü Nedir? 

D vitamini, yağda çözünen bir vitamin çeşidi olarak bilinse de aslında bir hormon çeşididir. İnsanlar üzerinde, anne karnında başlayarak ve yaşamı süresince devam eden, vücut gelişimini olumlu etkileyen bir türdür. D vitaminin vücut üzerinde etkili rolleri vardır. En önemli rolü kemik sağlığı üzerinde olsa da daha bir çok vücut üzerinde etkileri vardır. bu etkilerden bazılarını yazmak gerekirse, bu etkiler;  

  • Gıdalarla alınan kalsiyum ve fosforun emilimini arttırmaktadır. 
  • Kalsiyum ve fosfor dengesini sağlar. 
  • Kemik büyümesi, kıkırdak sertleşmesine ve kemik hastalıkları üzerinde tedavi edici etkisi vardır. 
  • Bağışıklık sistemini güçlendirir.  
  • Kalp ve tansiyon hastalıklarına ve bazı kanser türlerine karşı vücudu koruma etkisi vardır.  

gibi etkiler vücut üzerinde rolünü ortaya koyar.  

Vitamini Eksikliğinde Neler Olur?  

Vitamin ve hormon dengesizliğinden meydana gelebilecek birçok sağlık sorunu ortaya çıkabilir. Bu dengesizliği, vücutta gereğinden fazla bulunması ya da gerekenden daha az bulunması halleri olarak açıklamak mümkündür.  Vücut için oldukça önemli ve eksikliğinde bazı sağlık sorunlarına yol açabilir. D vitamini eksikliğinde vücutta meydana gelebilecek muhtemel etkileri şöyle sıralayabiliriz;  

  • Kalsiyum fosfor emilimi düşer, 
  • Bebeklerin kıkırdaklarında yumuşama ve zayıflama görülebilir, 
  • Kalp ve karaciğer sorunları, 
  • Sürekli kilo kaybı meydana gelir, 
  • Yorgunluk ve halsizlik nedenleri olabilir, 
  • Uyku sorunları ortaya çıkabilir, 
  • Tırnak ve saç dökülmesi, 
  • Depresyon 
  • Değişen ruh halleri 
  • Denge ve kuvvet kaybı, 
  • Sık sık terleme, 
  • Gözaltı morlukları,  

gibi etkiler vücutta D vitamini eksikliğinde görülebilir.  

D Vitamini Eksikliği Hangi Hastalıklara Yol Açar?  

Hormon ve vitaminlerin vücuda yeteri kadar alınmamasından dolayı, insan vücudu üzerinde olumsuz etkileri olabilir. Vitamin eksikliğinin olumsuz etkilerinin yanından, D vitaminin eksikliği beraberinde bir çok hastalığı da getirmektedir.  Bu vitamin türü  anti-enflamatuar ( ağrı kesici), bağışıklık sistemi ve kemik sağlığı üzerinde etkileri orta konulmuştur. D vitaminin vücutta yeteri kadar alınmaması kemik hastalıklarını meydana getirdiği gibi daha bir çok hastalıkların da kapısını aralar. Bu hastalıkları sıralayacak olursak; 

  • Kanser, 
  • Enfeksiyon, 
  • Kalp hastalıkları, 
  • Damar hastalıkları, 
  • Kelebek hastalığı ( Sistemik Lupus  Eritamatozis ), 
  • Şeker hastalığı, 
  • Grip, 
  • Verem (tüberküloz),  
  • Böbrek taşı oluşumu, 

gibi hastalıklar vücuttaki eksikliğinden dolayı meydana gelebilir.  

Vitamini Günlük İhtiyacı NKadardır?  

Vitaminleri ve mineraller belirli zamanlarda almak, belirli bir günlük dozda almak vücut sağlığı açısından önemlidir. Kişinin alabileceği günlük dozu belirlemek için önce bir hekime danışması ve kan testi yaptırması gerekmektedir. Kişi için vitamin dozunun belirlenmesinin en iyi yoludur. Ancak bir çok araştırmalar insanların belirli bir dozda D vitamini almasını uygun görürler. Bu vitamin güneşten ve besinlerden alınabileceği gibi  aynı zamanda tıbbı ek takviye olarak da alınabilir. Peki D vitamini günlük dozu nasıl olmalıdır? Araştırmalara göre bu doz 50-150 mikrogram düzeyinde alınmalı ve kandaki D vitamini oranı se 30-80 mikrogram seviyesinde olmalıdır.  

Her gün 1 tablet Fortim D günlük almanız gereken D3 Vitamini ihtiyacınızı karşılar.

Günlük Alınması Gereken Omega-3 Miktarı Nedir?

Günlük Alınması Gereken Omega-3 Miktarı Nedir?

Yağ asitleri vücut sağlığı açısından önemlidir ve vücuda birçok faydası vardır. Yağ çeşidi olan omega-3 vücut için gerekli olan nemli yağ asitlerindendir. Bu yazıda, vücut sağlığı için gerekli olan omega-3 hakkındaki bilgileri sizin için derledik. 

Omega3 Yağ Asidi Çeşitleri Nelerdir? 

Yağlar ve yağ asitlerini kabaca iki başlık altında toplayabiliriz. Bu başlıklar, doymuş ve doymamış yağlar olarak ayrılabilir. Bizim bu yazıda çokça ele alacağımız ya çeşidi, doymamış yağ çeşididir. Doymamış ya çeşitlerinin de iki ayrı alt başlıkları bulunmaktadır. Bu alt başlıklar; çoklu doymamış yağ asitleri yani omega-3-6-9’dur. Temelde kendi içinde üç yağ çeşidine ayrılır.  

  1. Eikosapentaenoik asit (EPA): bu yağ asidi türü 20 karbonludur ve en önemli özelliği iltihaplanmayı azaltmaya destek olacak kimyasallar ortaya çıkarmaya yardımcı olur. Depresyon belirtilerini azaltmaya da yardımcı olur.  
  1. Dokosaheksaenoik asit (DHA): bu yağ asidi 22 karbonludur ve beyin ağırlığının yaklaşık%8’ini oluşturur. Beyin gelişimi ve beyin fonksiyonları üzerinde ekilidir.  
  1. Alfa-linolenik asit (ALA): 18 karbonlu yağ asidi çeşididir. EPA ve DHA’ya dönüşebilir. Enerji kaynağı olarak kullanılır.   

Görüldüğü üzere temelde üç farklı omega-3 çeşidi vardır.   

Yeterli Omega3 Tüketmezseniz Ne Olur?  

Omega-3’ün kalp-damar sağlığı ve gelişim üzerinde etkileri bulunmaktadır. Yani,  vücuda yeteri kadar alınmadığında farklı sağlık sorunları meydana gelebilir. Bu sağlık sorunları; 

  1. Kronik yorgunluk, 
  2. Kuru cilt, 
  3. Kalp problemleri, 
  4. Görme bozuklukları,  
  5. Dikkat bozukluğu, 
  6. Kuru saç derisi 
  7. Sık kırılan tırnak,  
  8. Zayıf kan dolaşımı 
  9. Ruh hali değişiklikleri, 
  10. Gittikçe kötüleşen iltihaplanma sorunları, 

gibi belirtiler vücuda yeteri kadar omega-3 alınmadığında görülen etkilerdir.   
 

Günlük Alınması Gereken Omega-3 Miktarı Nedir?  

Yapılan araştırmalara göre, yeteri kadar besinlerden günlük  tüketilmediği ortaya çıkmıştır. Amerikan Kalp Derneğine göre ise haftada iki kez ya da daha fazla yağlı bir balık ya da balık yağı alınması önerilmektedir. Aslında,  kullanım şekli kişiden kişiye ve kişilerin başka hastalıklarına göre değişmektedir. Unutmamak gerekir ki öncelikle bir doktora görünmekte fayda var. Ancak, Amerikan Kalp Derneği’nin de önerdiği belirli günlük kullanım dozu vardır. Sağlıklı bir yetişkin günde omega-3 1000 mg kullanabilir. Dikkat edilmesi gereken durum ise kalp hastaları bu oranın 2 ya da 3 katına çıkartabilir. Çocuklar da ise her gün minimum 250-500 mg omega 3 vücuda alınmalıdır.  

OmegaHangi Durumlarda Kullanılmalıdır? 

Omega-3, vücut için gerekli olduğundan düzenli olarak vücuda alınması gereken bir yağ asidi çeşididir. Özel bir kullanım durumu olmamakla birlikte bazı hastalıkların tedavisinde kullanılır. Bu yüzden doktora danışarak alınması gerekir. Ancak, kronik yorgunluk, depresyon belirlileri, görme bozuklukları, kuru cilt ve saç, kolay kırılan tırnaklarınız varsa kullanım dozuna ve sürekliliğine dikkat ederek kullanabilir.  Ayrıca bir takım hastalıklardan korunmak ve bağışıklık sistemini güçlendirmek için kullanılabilir.  Stres düzeyini azaltmada, düzenli hareketin olmadığı yeteri kadar besin alınmadığı durularda omega-3 alınması oldukça önemlidir. 

Her gün 1 kapsül Fortim Omega Vege günlük almanız gereken omega-3 ihtiyacınızı karşılar.

Multivitamine İhtiyaç Duyulan 5 Durum

Multivitamine İhtiyaç Duyulan 5 Durum

Multivitamin en çok kullanılan takviyelerdir diyebiliriz. Birçok bileşenin yanında birden farklı vitamin ve mineraller içermektedir. Tablet, kapsül, toz, çiğnenebilir halleri ve  sıvı halleri gibi birçok farklı çeşidi vardır. Beden üzerinde etkileri olduğunu söylemek önemlidir. Bu yazıda sizin için multivitamin hakkındaki bilgileri sizin için derledik.  

Multivitamin Önemi Nedir? 

Her bir vitaminin kullanım dozu önemli olduğundan multiviaminin de kullanım dozu, kullanım süresi ve kullanım şekli, kendisinden vücuda alınabilecek faydanın da etkisini etkilemektedir. Unutmadan eklemeliyiz ki takviyeleri kullanmadan önce doktora danışmakta fayda vardır. vücuda yeteri kadar alındığında beden üzerinde önemli etkileri bulunmaktadır. Bu etkileri sıralayacak olursak; 

  1. Ruh ve beden sağlığı üzerindeki etkileri, 
  1. Göz sağlığını korumaya yönelik etkileri, 
  1. Besin eksikliğini giderme üzerindeki etkileri, 
  1. Kalp sağlığı üzerindeki etkileri, 
  1. Hafızayı güçlendirme üzerindeki etkileri, 
  1.  Bağışıklık hücrelerini koruma ve güçlendirme üzerindeki etkileri, 
  1. Cilt, saç ve tırnak sağlığı üzerindeki etkileri, 
  1. Kemikleri korumak üzerindeki etkileri, 
  1. Yaşlanma süresi etkileri, 

bu gibi etkilere baktığımızda vücut üzerinde etkileri, kullanımın önemli olduğunu göstermektedir.   

Multivitamine Hangi Durumlarda İhtiyaç Duyulabilir  

Her vücudun değişen, farklı ihtiyaçları bulunmaktadır. Bu değişim, yaş, cinsiyet, kilo, kan değerleri, hareket durumu ve beslenmeye göre farklılık gösterir. Kullanım ihtiyacı da yaş, cinsiyet, kan değerleri gibi unsurlara göre değişiklik gösterebilir. Hatırlatmak gerekir ki multivitamin çinko, kalsiyum, demir, potasyum ve magnezyum içerdiğinden kullanım dozu ve süresi doktor kontrolünde gerçekleşmelidir. Ancak temelde bazı genel kullanım durumları vardır. Bu ihtiyaç durumlarını sizin için derledik. Bu ihtiyaç durumları; 

Eğer; 

  1. Bağışıklık sisteminizi güçlendirme ve koruma, 
  1. Eksik bir besin değeriniz varsa, 
  1. Saç dökülmesi, tırnak kırılması gibi durumlarınız, 
  1. Kemiklerinizi korumak, 
  1. Vücudunuzun protein ve glikoz üretiminin desteklenmesi,  

gibi ihtiyaç durumlarınız varsa doktor kontörlünde multivitamin kullanabilirsiniz. 

Aynı Anda Birden fazla Multivitamin Kullanılabilir Mi? 

Multivitamin birden fazla vitamin ve mineral barındırır ki “multi” çok anlamına gelmektedir. Bu yüzden içeriğinde birden fazla vitamin ve mineral bulunması muhtemeldir. İçeriği markadan markaya değişiklik gösterir ama temelde şu vitamin ve mineraller bulunur; 

  1. B6 vitamini, çinko kalsiyum demir ve sodyum  
  1. B12 vitamini 
  1. A vitamini 
  1. B vitamini ve C vitamini 
  1. B3 vitamini, E vitamini, omega-3 yağ asidi 
  1. D vitamini, folik asit 
  1. Kalsiyum fosfor, magnezyum 

gibi vitamin ve mineralleri içermektedir. Birden fazla multivitamin kullanmak vücut sağlığı açısından tehlikeli olabilir. Her multivitaminde benzer vitaminler ve mineraller olduğundan aşırı doz alımınındın dolayı vücut sağlığı açısından riskleri olabilir. Birçok kez söylediğimiz gibi doktor kontrolünden alınması gerektiğini unutmamak gerekir.  

Ancak sizin için kullanırken dikkat edilmesi gereken durumları da sizin için derledik.  Bu durumlar; 

  1. Su ile alınmalıdır. 
  1. Başka bir ilaç kullanma durumunuz varsa, doktorunuza danışmadan multivitamin almamanız önerilir çünkü diğer kullandığınız ilaç ile etkileşime girerek o ilacın etkisini düşürebilir ya da yan etkileri gözlemlenebilir.  
  1. Doktorun önerdiği doz ve süre kadar kullanmaya özen gösterin.  

Multivitamin hakkında tüm bu bilgileri öğrendiğimize göre akıllarda en iyi multivitamin hangisidir sorusu belirebilir. Her gün 1 tablet FortimMULTI günlük almanız gereken vitamin ihtiyacınızı karşılar.

5 Soruda Gıda Takviyesi

5 Soruda Gıda Takviyesi

Birçok nedenden dolayı kullanılabilecek, zaman zaman ihtiyacımız olan takviye gıdalar hakkındaki temel bilgileri sizin için 5 temel soruda derledik. 

Takviye Gıda Nedir? 

Sağlık açısından gerekli vitamin, mineral ve diğer besin değerlerini günlük yeteri kadar alamadığımızda ilk başvurduğumuz gıdalardır. Sağlığımız açısından önemli olan ve sağlığımızın ihtiyacı olan besinleri yeteri kadar alamadığımız, çevresel faktörlerden dolayı düşen vitamin ve mineraller yerine dışarıdan alınan ek tıbbi gıdaları basitçe gıda takviyesi olarak tanımlayabiliriz. Takviye gıdalar, vitamin, mineral, aminoasitler, otlar, fotokimyasallar ve botanik ürünleri kapsar.  Hap, kapsül, toz veya şurup formunda bulunabilir.  

Takviye Gıdalar Nelerdir?  

Birden fazla şekilde bulabilir. Her şeklin de farklı faydaları vardır ve farklı amaçlarla kullanılır. Bu gıda takviyelerinin bazılarını ve faydalarını sizin için derledik. Temelde iki tür bulunur, diyebiliriz. Bunlar “bağışıklık takviyeleri”dir ( probiyotik, D vitamini, C vitamini, Omega-3). Diğeri ise “yorgunluk takviyeleri”dir( Omega-3, CoQ10, B12 vitamini, Ginseng).   

  1. Kalsiyum; kemik sağlığını korumak için kullanılabilir. 
  1. E vitamini; yaşlanmayı geciktirebilir.  
  1. Omega-3; beyin sağlığı açısından önemlidir. 
  1. Koenzim Q10; besinlerin enerjiye dönüşmesine yardım ederek, vücudun ihtiyacı olan enerjisi sağlar. 
  1. C vitamini; güçlü bir bağışıklık sistemine sahip olmamıza yarar. 

Takviye Gıdaların Vücut Üzerindeki Etkileri Nelerdir? 

Bünyesinde farklı vitamin, mineral ve aminoasitler barındırdığından insan vücudunda farklı etkileri vardır. Elbette ki kullanım dozu ve süresine dikkat etmek vücudun ihtiyacı olan gıdayı, gıda takviyesi olarak almak dikkat edilmesi gereken en önemli unsurdur. Bu noktada sizinle  insan vücudu üzerindekini paylaşmak isteriz. Bu ekiler; 

  1. Vitamin ve mineral bakımından zengin olduklarından bağışıklık sistemini güçlendirir. 
  1. Vitamin, mineral, aminoasit eksikliklerini gidermeye yardımcı olur.  
  1. Yeterli gıda alınmadığı durumlarda devreye giren takviye gıda vücuttaki enerji açığının giderilmesine yardımcı olur.  
  1. Toksinlerin vücuttan atılmasına yardımcı olur. 
  1. Antioksidan barındırdığından, stres ve çevresel faktörlerin oluşturduğu tahribatlara karşı vücudun mücadele etmesine yardımcı olur.  

Gıda Takviyesi Hangi Durumlarda Alınmalıdır?  

Vücut ihtiyaçları kişiden kişiye göre değişebilir. Bu ihtiyaçlar kan değerlerine yaşa, cinsiyete bakılarak karar verilebilir. Bu konuda dikkat edilmelidir. Sadece alınmayan vitamin ve mineraller olarak sınırlandırmamak gerekir. Bazı gıdalar alerji sebebiyle tüketilememektedir, bu gibi durumlarda da ihtiyaç duyulmaktadır.  

Eğer; 

  1. Alerjik bir bünyeniz varsa, 
  1. Bazı besinlere karşı hassasiyetiniz varsa, 
  1. Çevresel durumlardan dolayı yeterli besin değeri vücudunuza girmiyorsa, 
  1. Stresli halleriniz varsa, 
  1. Vitamin ve mineral açığınız varsa, 
  1. Doğal yollarla, besinlerle alınmayan besinleri varsa,  
  1. Düşük enerjili diyet uygulamanız varsa, 
  1. Hamile olma ve emzirme hali varsa,  
  1. Menopoz durumu varsa, 
  1. Uzun süreli ilaç kullanma durumunuz varsa, 

doktor önerisiyle bu gibi durumlarda alabilirsiniz. 

Gıda Takviyesi Nasıl Kullanılmalı? 

Doğru ve ihtiyaca göre seçilebilmesi, kullanılma durumu üzerinde etkilidir. Kullanım durumu cinsiyetten cinsiyete, yaştan yaşa, ihtiyaçtan ihtiyaca değişebilir. Genellenebilir bir anlatım yapmak gerekirse; 

  1. Kullanılan diğer ilaçlara dikkat etmek gerekir. 
  1. Farklı takviyeleri bir arada kullanmadan önce doktora danışmak önemlidir. 
  1. Kullanım dozu, süresi ve zamanı önemlidir.  
  1. Açken ya da tokken alınabilecek vardır. Onların zamanlarına dikkat etmek gerekir.  
  1. Farklı kullanım çeşitleri vardır. kimi gıda takviyeleri aç, kimileri tok, kimileri ise yemek arasında almak faydasını arttırabilir.  
  1. Sürekli alınması gerekse dahi belirli bir ara vererek kullanmak vücut için önemlidir. 
  1. Önerilen dozdan fazlası ya da daha azı alınmamalı. 

Bu gibi kullanım durumlarına dikkat etmekte fayda vardır.  

D Vitamini İçeren Besinler Nelerdir?

D Vitamini İçeren Besinler Nelerdir?

D vitamini güneşten alınabilen, günümüz şartlarında güneşin bile yetersiz kaldığı yağda çözünen vitamin çeşididir. D vitamini bağışıklık sistemi, kas/kemik sistemi sağlığı açısından önemlidir. Betonlaşma, kapalı ortamlarda çalışma hali vücudu bu vitamin çeşidinden mahrum bırakmaktadır. Bu yüzden, D vitaminini güneşten alımın yanı sıra  gıdalarla da desteklemek gerekmektedir. Bu yazıda, D vitamini ve D3 vitamini içeren sebze, meyve ve diğer besinleri sizin için derledik. 

D Vitamini İçeren Meyveler Nelerdir?

Vitaminler çevresel faktörlerden vücuda alındığı gibi gıdalardan da vücuda alınmalıdır. Güneş( çevresel faktörler), besinler yeterli değilse tıbbi ek takviyeler de alınabilir. Bunun için öncelikle doktorla görüşme yapmak gerekir. Ancak, ilk olarak düzenli beslenmeyi hayatımıza entegre etmemiz gerekmektedir. Bu yüzden D vitamini içeren meyveleri sizin için sıraladık. Bu meyveler;

Aslına bakılırsa hemen hemen her meyvede D vitamini bulunur. Ancak özellikle sıralamak gerekirse;

  • Portakal; C vitamini deposu olarak bilinse de portakal D vitamini açısından da önemli meyve türüdür. 
  • Elma; kışın tüketilmesi gerekli ve D vitamini içeren önemli bir meyvedir. 
  • Karpuz; Yazın belki serinlemek için yesek de aslında güneş görmesi ve güneş gördükçe tatlanması sebebiyle kapuz da D vitamini içeren önemli meyvedir. 
  • Muz; Temel de A vitamini ile anılsa da aslında D vitamini içeren ve tüketilmesi gereken meyvedir.
  • Üzüm; sonbaharda tüketilebilen D vitamini açısından vücuda yarar sağlayabilecek bir meyve türüdür. 

gibi sebzeler D vitamini içeren meyvelerdir

D Vitamini İçeren Sebzeler Nelerdir?

Düzenli beslenmek ve her türlü besini vücuda almak vitaminleri, asitleri ve yağları vücuda almak açısından önemlidir. Bu yüzden dengeli beslenmek, besin ayırt etmemek gerekir. D vitamini açısından da düzenli ve dengeli beslenmek önemlidir. Sizin için yemek listenize eklemeniz gereken D vitamini içeren sebzeleri listeledik. Bu sebzeler; 

  • Havuç;  D vitamini açısından önemli bir yere sahip olan havuç, göz sağlığı, çeşitli kanser türlerinin oluşumunu ve yayılmasını engelleyen sebzedir. 
  • Brokoli; Kemik ve diş sağlığı açısından tüketilmesi gereken D vitamini açısından zengin sebze türüdür. Kemik gelişimi için çocuklar muhakkak tüketmelidir.
  • Mantar; D vitamini içeren sebzedir. Diyet listelerinde kas sistemi ve yağ oranını azaltmak için kullanılır. 

gibi sebzeler D vitamini içeren sebzelerdir

D Vitamini İçeren Yiyecekler Nelerdir?

D vitamini, sadece sebze ve meyvelerde bulunmaz. Diğer yiyeceklerden de vücuda D vitamini almak mümkündür. Bu yiyecek türleri; hayvansal yiyecekler, süt ve süt ürünleri, deniz ürünleri D vitamini açısından önemlidir. Bu listeyi hazırlarken vejetaryen ve vegan beslenen okuyucularımızı da düşündük. D vitamini içeren yiyecekler şöyledir;

Deniz Ürünleri;

Özellikle yağlı balık türleri D vitamini açısından oldukça zengindir.

Yağlı balıklar; 

  • Somon 
  • Uskumru
  • İstiridyeler
  • Karides
  • Sardalya
  • Hamsi

Hayvansal Ürünler;

  • Tavuk
  • Kırmızı et

Süt Ürünleri:

  • İnek Sütü
  • Yoğurt 
  • Peynir
  • Margarin
  • Tereyağı
  • Kefir

Vegan ve Vejetaryen Ürünleri;

  • Tahıl
  • Badem sütü gibi bitki bazlı süt çeşitleri
  • Soya/Soya Peyniri

D Vitamini içeren yiyeceklerdir.

Tüm bu doğal kaynaklı besinleri tüketsek dahi vücudumuza  yeteri kadar D vitamini alamıyoruz. Bu yüzden, mutlaka doktor kontrolünde D vitamini takviyesi almalıyız. 

Sizde, günlük olarak D vitamini ihtiyacınızı karşılamak istiyorsanız Fortim D kullanabilirsiniz. 

B12 Vitamin Eksikliği

B12 Vitamin Eksikliği

B12 vitamini, vücutta az miktarda depolanabilen vitamin türüdür. Vücut için bir çok faydası bulunan B12 vitaminini, B12 Vitamini Nedir?”, “B12 Vitamini Hapı Nedir?” ve “B12 Vitamini İçeren Besinler Nelerdir?” başlıkları altında topladık. Sağlıklı okumalar!

B12 Vitamini Nedir? 

B12 vitamini, suda çözünen, DNA sentezi, yağ asitleri ve amino asitlerin vücut tarafından emilimine yardımcı olan ve vücuttaki eksikliği muhakkak giderilmesi gereken vitamin türüdür. Protein metabolizmasında çalışır. Bileşenlerinde kobalt mineralinin bulunması nedeniyle “kobalamin” olarak da bilir. Sağlıklı insan vücudunda, karaciğerde 2mg ve vücudun diğer kalan bölgelerinde 2 mg olmak üzere 4 mg bulunması gerekir. Hamile kadınlarda ya da emziren kadınlarda bu oran değişmektedir. B12 vitamini, sinir dokusu, beyin fonksiyonlarını koruma ve alyuvar üretilmesi açısından önemlidir. Vücutta kendi kendine üretilmez ve depolama miktarı düşük olduğundan  dışarıdan gıda ya da tıbbi takviye ile alınmalıdır. Tıbbi takviye olarak kapsül  ve iğne çeşitleri bulunmaktadır. 

B12 Vitamini Hapı Ne İşe Yarar?

Yorgunluk ve kilo kaybı B12 vitamin eksikliğinin en önemli belirtilerindendir. Bu iki belirtinin yanında daha birçok belirti daha bulunabilir. Vücudun düzenli çalışması ve düzenli işleyişi için  B12 vitamin eksikliğinin giderilmesi gerekir. Bu yüzden takviye gıda olarak B12 vitamini hapı tüketilebilir. Unutmamak gerekir ki B12 vitamini hapını kullanmadan önce doktorla ön görüşme yapılması gerekir. B12 hapı, B1, B6 ve B12 vitaminlerinin bileşenlerinden meydana getirilir. Vitamin olma özelliğinin yanında ağrı kesici özelliğine de sahiptir. En etkin maddeleri şunlardır;

  • 250 g B1 vitamini- tiamin, hidroklorür ve su içerir,
  • 250 g B6 vitamini- piridoksin, hidroklorür içerir,
  • 1mg B12 vitamini içerir.

B12 Vitamin haplarını kullanırken dikkat edilmesi gereken noktalar vardır. Bunlardan bazıları;

  • Günde 1 tane, bol su ile tüketilmelidir,
  • 12 yaşından küçükler için kullanılmamalıdır,
  • Tedavi süresi doktor kontrolünde bitirilmeli ya da uzatılmalıdır,

B12 Haplarını kullanırken yukarıdaki gibi noktalara dikkat etmek gerekir. 

B12 Vitamini İçeren Besinler Nelerdir?

B12 vitamini sinir sistemi ve beyin fonksiyonları açısından önemli olduğundan muhakkak eksikliği giderilmesi gerekmektedir. B12 vitamini eksikliğini gösteren belirtilerden birkaç tanesini listelersek, bunlar;

  • Yorgunluk,
  • Kalp Çarpıntısı,
  • İştahsızlık, 
  • Cilt Solukluğu,
  • Karıncalanma,
  • Saç Dökülmesi,

gibi belirtiler B12 vitamini eksikliğini göstermektedir. Bu eksikliğin en kısa sürede giderilmesi gerekmektedir. Bunun için önce doktorunuza başvurup, kan tahlilleri sonucuna göre tıbbi takviye almak gerekebilir. Ancak günlük tükettiğimiz besinlere de dikkat ekmek gerekir. Bu yüzden sizin için B12 vitamini içeren besinleri sıraladık. Bu besinler;

  • Karaciğer, dalak (sakatatlar),
  • Kabuklu deniz ürünleri (midye- istiridye, uskumru),
  • Ton balığı, alabalık, ringa ve uskumru balığı,
  • Süt yoğurt, peynir,
  • Kırmızı et,
  • Yumurta,
  • Tavuk,

gibi besinler, B12 vitamini içeren besinlerdir. Görüldüğü üzere hayvansal gıdalardan alınır. Bu yüzden, vegan ya da vejetaryen beslenme düzeni B12 eksikliğini tetikleyebilir. Bu nedenle, hekimle birlikte beslenme düzeni oluşturmakta ve B12 içeren gıda takviyesi kullanmakta yarar vardır.